- BU AÇIDAN
- BU YÖNDEN
- BU YÜZDEN
- BUDAK ÖZÜ
- BUDALALIK
- BUDİSTLİK
- BUHARKENT
- BUHRANSIZ
- BUKALEMUN
- BUKAĞILIK
- BULA BULA
- BULABİLME
- BULANIKSI
- BULANIKÇA
- BULAŞIKÇI
- BULAŞILMA
- BULDUMCUK
- BULDURMAK
- BULDURTMA
- BULGULAMA
- BULGURCUK
- BULGURLUK
- BULUCULUK
- BULUVERME
- BULUŞULMA
- BUNALTMAK
- BUNALIMLI
- BUNGUNLUK
- BURABİLME
- BURACIKTA
- BURALILIK
- BURDURMAK
- BURGULAMA
- BURHANİYE
- BURJUVACA
- BURJUVAZİ
- BURKUKLUK
- BURKULMAK
- BURSLULUK
- BURUN OTU
- BURUNDİLİ
- BURUNLAMA
- BURUŞUKÇA
- BUTAFORCU
- BUYDURMAK
- BUYRULMAK
- BUZ DANSI
- BUZ IŞIĞI
- BUZAĞISIZ
- BUZDOLABI
- BUZLANMAK
- BUZLAŞMAK
- BUZLU CAM
- BUZLU ÇAY
- BUZUL KAR
- BUZUL TAŞ
- BUĞDAYCIL
- BUĞULAMAK
- BUĞULANMA
- BUĞULANIŞ
- BUĞULAŞMA
- BUĞZETMEK
Bazı Kelimelerin Anlamları (Rastgele Seçilenler)
-
BUZ IŞIĞI
- Buz dağı görünmeden önce buzlu bölgeden gelen ve ufka yayılan ışık; buz serabı
-
BUZ DANSI
- Buzla kaplı bir zeminde zorunlu figürler ve serbest danslarla yapılan bir spor dalı
-
BUZDOLABI
- Yiyecek, içecek vb.ni soğuk olarak saklamaya yarayan, motorla çalışan dolap; soğutucu, frijider
-
BURALILIK
- Buralı olma durumu
-
BURUN OTU
- ► enfiye