- BULANABİLMEK
- BULANDIRILMA
- BULANIKLAŞMA
- BULANIVERMEK
- BULAYABİLMEK
- BULAŞABİLMEK
- BULAŞTIRILMA
- BULAŞIK ADAM
- BULAŞIK BEZİ
- BULAŞIK GEMİ
- BULAŞIK SUYU
- BULAŞIK TOZU
- BULAŞIKÇILIK
- BULAŞIVERMEK
- BULDURABİLME
- BULGURLANMAK
- BULUNABİLMEK
- BULUNDURULMA
- BULUNUVERMEK
- BULUT MUTFAK
- BULUŞABİLMEK
- BULUŞMA YERİ
- BULUŞTURULMA
- BULUŞUVERMEK
Bazı Kelimelerin Anlamları (Rastgele Seçilenler)
-
BULDURABİLME
- Buldurabilmek işi
-
BULAŞIK GEMİ
- Tayfalarında veya yolcuları arasında bulaşıcı hastalık bulunan gemi
-
BULAYABİLMEK
- Bulama ihtimali veya imkânı bulunmak
- Bulamaya gücü yetmek
-
BULAŞIK BEZİ
- Bulaşıkları yıkamak için kullanılan bez
-
BULAŞTIRILMA
- Bulaştırılmak işi