- DODURGA
- DOGMACI
- DOKTORA
- DOKTRİN
- DOKUMAK
- DOKUNAÇ
- DOKUNCA
- DOKUNMA
- DOKUNUM
- DOKUNUŞ
- DOKUSUZ
- DOKUTMA
- DOKUYUŞ
- DOKUZAR
- DOKUZLU
- DOKÜMAN
- DOLAMAK
- DOLAMAÇ
- DOLAMIK
- DOLANMA
- DOLANTI
- DOLANIK
- DOLANIM
- DOLANIŞ
- DOLAPLI
- DOLAPÇI
- DOLAYLI
- DOLAYIŞ
- DOLAŞMA
- DOLAŞIK
- DOLAŞIM
- DOLGULU
- DOLMACI
- DOLOMİT
- DOLUKMA
- DOLULUK
- DOLUNAY
- DOLUNMA
- DOLUŞMA
- DOMALAN
- DOMALMA
- DOMALIŞ
- DOMANİÇ
- DOMATES
- DONAMAK
- DONANMA
- DONANIM
- DONANIŞ
- DONATAN
- DONATMA
- DONATIM
- DONATIŞ
- DOPDOLU
- DORUKLU
- DOSTANE
- DOSTLUK
- DOSTSUZ
- DOYULMA
- DOYUMLU
- DOYUNMA
- DOYURAN
- DOYURMA
- DOYURUŞ
- DOĞALCI
- DOĞANCI
- DOĞMACA
- DOĞRAMA
- DOĞRUCA
- DOĞRUCU
- DOĞRULU
- DOĞRUSU
- DOĞUMLU
- DOĞURGU
- DOĞURMA
- DOĞURUŞ
Bazı Kelimelerin Anlamları (Rastgele Seçilenler)
-
DOKUMAK
- Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
- En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak
- Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek
-
DOĞURGU
- Ortaya çıkan sonuç
-
DOYURAN
- Bir sıvının içinde eriyerek onu doyma durumuna getiren (madde)
- Bir çelik çubuğu doyma durumuna getiren indükleyici manyetik alan
-
DOLAMAÇ
- Dolambaçlı yol
-
DOĞRUSU
- Gerçeği söylemek gerekirse, gerçek şu ki