Bazı Kelimelerin Anlamları (Rastgele Seçilenler)
-
KARŞILAYICI
- Karşılama işini yapan kimse
-
KARŞITLAMAK
- Bir iddiaya zıt olarak başka bir iddia ileri sürmek
-
KARŞILIKSIZ
- Karşılığı olmayan; ivazsız
- Karşılık gerektirmeyen
- Karşılık verilmeyerek
-
KARŞILAŞMAK
- Bir kimseyle veya bir şeyle karşı karşıya gelmek
- İki sporcu veya iki takım kazanmak amacıyla karşılıklı olarak yarışmak
- İki ordu savaşmak
-
KARŞILANMAK
- Karşılama işi yapılmak