- O BU
- OBEZ
- OBJE
- OBUA
- OBUR
- OBÜS
- OCAK
- ODAK
- ODUN
- OFİS
- OJİT
- OKAR
- OKEY
- OKKA
- OKRA
- OKSU
- OKUL
- OKUR
- OKÇU
- OLAY
- OLDU
- OLEY
- OLGU
- OLMA
- OLTA
- OLTU
- OLUK
- OLUR
- OLUŞ
- OMCA
- OMUR
- OMUZ
- ONAM
- ONAR
- ONAT
- ONAY
- ONCA
- ONLU
- ONMA
- ONUM
- ONUR
- OPAK
- OPAL
- OPUS
- ORAK
- ORAL
- ORAN
- ORDU
- ORSA
- ORTA
- ORUN
- ORUÇ
- ORYA
- OTAĞ
- OTEL
- OTLU
- OTSU
- OTUZ
- OTÇU
- OVAL
- OVMA
- OYMA
- OYSA
- OYUK
- OYUM
- OYUN
- OYUŞ
- OZAN
- OZON
- OĞAN
- OĞUL
- OĞUZ
Bazı Kelimelerin Anlamları (Rastgele Seçilenler)
-
OPAK
- Donuk, mat (renk)
-
OLUR
- ► olabilir
- Onay, tasdik, yapabilme izni
- ► evet
-
ORSA
- Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip
- Geminin rüzgâr alan yanı; rüzgârüstü, boca veya rüzgâraltı karşıtı
- Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi
- (o'rsa) Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi için söylenen söz
-
ONMA
- Onmak durumu; şifa
-
OYUŞ
- Oymak işi