- ÖBÜRKÜ
- ÖDEGEÇ
- ÖDEMEK
- ÖDEMİŞ
- ÖDEMLİ
- ÖDENCE
- ÖDENEK
- ÖDENİŞ
- ÖDENME
- ÖDENTİ
- ÖDETME
- ÖDEVLİ
- ÖDEYİŞ
- ÖDEŞME
- ÖDÜNCÜ
- ÖDÜNLÜ
- ÖFKELİ
- ÖGLENA
- ÖKELİK
- ÖKSEME
- ÖKÇELİ
- ÖLÇMEK
- ÖLÇÜLÜ
- ÖLÜEVİ
- ÖLÜLÜK
- ÖLÜMLÜ
- ÖLÜNME
- ÖMERLİ
- ÖMÜRLÜ
- ÖN GÜN
- ÖN KOL
- ÖN ODA
- ÖN SES
- ÖN SÖZ
- ÖNAYAK
- ÖNCECİ
- ÖNCEKİ
- ÖNEMLİ
- ÖNERGE
- ÖNERİŞ
- ÖNERME
- ÖNERTİ
- ÖNGÖRÜ
- ÖNLEME
- ÖNOLOG
- ÖNSEZİ
- ÖPÜCÜK
- ÖPÜLME
- ÖPÜLÜŞ
- ÖPÜŞME
- ÖRGÜCÜ
- ÖRGÜLÜ
- ÖRMELİ
- ÖRTBAS
- ÖRTMEK
- ÖRTÜCÜ
- ÖRTÜLÜ
- ÖRÜLME
- ÖRÜLÜŞ
- ÖRÜMCE
- ÖRÜNTÜ
- ÖRÜŞÜK
- ÖSTAKİ
- ÖTLEĞİ
- ÖTÜMLÜ
- ÖTÜRME
- ÖTÜRÜK
- ÖTÜŞME
- ÖVGÜCÜ
- ÖVÜLME
- ÖVÜLÜŞ
- ÖVÜNCE
- ÖVÜNEK
- ÖVÜNME
- ÖVÜNTÜ
- ÖVÜNÜŞ
- ÖYKÜCÜ
- ÖYLECE
- ÖYLESİ
- ÖZ ISI
- ÖZBEÖZ
- ÖZCESİ
- ÖZELGE
- ÖZELİK
- ÖZEMEK
- ÖZENİŞ
- ÖZENLE
- ÖZENLİ
- ÖZENME
- ÖZENTİ
- ÖZEZER
- ÖZGECİ
- ÖZLEME
- ÖZVERİ
- ÖZÜNLÜ
- ÖZÜRLÜ
- ÖĞRETİ
- ÖĞÜRME
- ÖĞÜRTÜ
- ÖĞÜRÜŞ
- ÖĞÜTME
- ÖĞÜTÇÜ
- ÖĞÜTÜŞ
- ÖŞÜRCÜ
Bazı Kelimelerin Anlamları (Rastgele Seçilenler)
-
ÖDEMEK
- Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek; tediye etmek
- Bir alışverişte alınan şeyin karşılığını alacaklıya vermek
- Bedelini vererek bir zararı karşılamak; tazmin etmek
- Bir iş, bir kuruluş harcanan, yatırılan parayı çıkartmak; ifa etmek
- Bir işin, bir görevin karşılığını vermek
- Bir şey karşısında fedakârlık etmek, bir şey elde etmek için özveride bulunmak
-
ÖPÜLÜŞ
- Öpülmek işi
-
ÖVÜNCE
- Övünmeye yol açan veya hak kazandıran şey
-
ÖRGÜCÜ
- Örgü örüp satan kimse
-
ÖNERGE
- Meclis, kongre vb. resmî bir toplantıda, herhangi bir konu veya sorunla ilgili olarak bir öneride bulunmak için üyelerden biri veya birkaçı tarafından başkanlığa verilen, oya sunularak karar verilmesi istenen yazılı kâğıt; takrir