- IHTIRILMAK
- IKINABİLME
- IKINDIRMAK
- ILGARLAMAK
- ILIKLAŞMAK
- ILINDIRMAK
- ILIŞTIRMAK
- IMIZGANMAK
- IPISSIZLIK
- IRAKLAŞMAK
- IRAKSINMAK
- IRGALANMAK
- IRK AYRIMI
- IRK BİLİMİ
- IRMAKLAŞMA
- IRZI KIRIK
- ISKATÇILIK
- ISLAK İMZA
- ISLATILMAK
- ISLIK DİLİ
- ISLIKLAMAK
- ISLIKLANMA
- ISLIKLANIŞ
- ISLIKLAYIŞ
- ISMARLAMAK
- ISMARLANMA
- ISMARLANIŞ
- ISMARLATMA
- ISMARLAYIŞ
- ISPANAKLAR
- ISRARCILIK
- ISRARLILIK
- ISSIZLAŞMA
- ISTAKOZLAR
- ISTAKOZLUK
- ISI YAYIMI
- ISI YUVARI
- ISI ÖLÇÜMÜ
- ISIDENETİR
- ISIL İŞLEM
- ISINABİLME
- ISINDIRMAK
- ISINIVERME
- ISIRABİLME
- ISIRIVERME
- ISITABİLME
- ITTIRATSIZ
- IZDIRAPSIZ
- IŞIK AKISI
- IŞIK GÖLGE
- IŞIK GÖÇÜM
- IŞIK IŞINI
- IŞIKLANMAK
- IŞIKSIZLIK
- IŞILDATMAK
- IŞIN ETKİN
- IŞINLANMAK
- IŞINLAYICI
Bazı Kelimelerin Anlamları (Rastgele Seçilenler)
-
ISTAKOZLAR
- On ayaklılar takımına giren, örnek hayvanı ıstakoz olan bir familya
-
IŞIK AKISI
- Birim zamanda yayılan ışık miktarı
-
ISMARLAMAK
- Bir şeyin yapılmasını veya getirilmesini, bu işlerle uğraşan birine söylemek; sipariş etmek, sipariş vermek
- Parasını kendi ödeyerek başkaları için yiyecek veya içecek getirilmesini söylemek
- Kendi için bir şey alınmasını başkasına söylemek
- Bir şeyin, bir kimsenin bakılmasını, korunmasını birine veya birinin gözetilmesine bırakmak, emanet etmek
- Bir işin yapılmasını, bırakılmasını veya o işten vazgeçilmesini söylemek
-
IKINABİLME
- Ikınabilmek işi
-
ISMARLAYIŞ
- Ismarlamak işi