ALAN
- Düz, açık ve geniş yer; meydan, saha (isim)
- Orman içinde düz ve ağaçsız yer; düzlük, kayran
- ► yüz ölçümü
- Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer
- Bir çalışma çevresi (mecaz)
- İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası (fizik)
- Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü (sinema)
- Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların oynandığı yer; saha (spor)
Birleşik Kelimeler:
alan araştırması | alan denetimi | alan hızı | alan korkusu | alan koruması | alan savunması | alan talan | alan topu | alan yazını | açık alan | art alan | boş alan | gideren alan | kamusal alan | kırsal alan | kör alan | manyetik alan | mücavir alan | sulak alan | üretici alan | üretici olmayan alan | yarı alan | yeşil alan | atış alanı | birikim alanı | ceza alanı | eğitim alanı | havaalanı | ilgi alanı | iş alanı | kale alanı | kapsama alanı | oyun alanı | penaltı alanı | piknik alanı | rekreasyon alanı | savaş alanı | sit alanı | yargı alanı | yayın alanı | yerleşim alanı | yeterlik alanı