AÇIK
- Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı (sıfat)
- Engelsiz, serbest olan
- Örtüsüz, çıplak olan
- İçinde veya üstünde hiçbir şey bulunmayan
- Görevlisi olmayan, boş (iş, görev)
- Aralığı çok
- Çalışır durumda olan
- Kolay anlaşılır; vazıh
- Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen
- Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen
- Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı
- Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.)
- Belirgin bir biçimde (zarf)
- Bir gereksinimin karşılanamaması durumu (isim)
- Belli bir yerin biraz uzağı (isim)
- Denizin kıyıdan uzakça olan yeri (isim)
Birleşik Kelimeler:
açık açık | açık ağıl | açıkağız | açık ağızlı | açık alan | açık alın | açık ara | açık artırma | açık bilet | açık bono | açık bölge | açık büfe | açık celse | açık ciro | açık çek | açık deniz | açık devre | açık dolaşım sistemi | açık durum | açık duruşma | açık düşme | açık eksiltme | açık elli | açık erişim | açık fikirli | açık giyim | açık görüş | açıkgöz | açık gri | açık hava | açık hece | açık hesap | açık imza | açık işletme | açık kahverengi | açık kalp ameliyatı | açık kalpli | açık kapı | açık kart | açık kestane | açık kırmızı | açık kredi | açık lacivert | açık liman | açık lise | açık maaşı | açık mavi | açık mektup | açık mutfak | açık ordugâh | açık otopark | açık oturum | açık oy | açık öğretim | açık önerme | açık pazar | açık pembe | açık piyasa | açık poliçe | açık raf | açık rejim | açık saçık | açık saman rengi | açık sarı | açık sayım | açık seçik | açık senet | açık seslem | açık sözlü | açık şehir | açık taşıt | açık teşekkür | açık tohumlular | açık toplum | açık tribün | açık turuncu | açık yara | açık yeşil | açık yol | açık yürekli | açık zaman | ağzı açık | alnı açık | bahtı açık | başı açık | cari açık | eli açık | gözü açık | kapısı açık | sağ açık | sofrası açık | sol açık | ucu açık | uğuru açık | yarı açık cezaevi | açığa alınmak | açığa almak | açıktan açığa | bütçe açığı | dış ticaret açığı