OYUN
- Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence; baziçe (isim)
- Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi
- Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
- Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser; temsil, piyes
- Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma
- Şaşkınlık uyandırıcı hüner
- ► kumar
- Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket (spor)
- Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç (spor)
- ► entrika (mecaz)
- Hareketten veya kullanılıştan gelen çeşitlilik, aldatıcı görünüş (mecaz)
- ► hile (mecaz)
Birleşik Kelimeler:
oyun alanı | oyunbozan | oyun ebesi | oyun havası | oyun kâğıdı | oyun konsolu | oyun kurucu | oyun masası | oyun sahası | oyun salonu | oyun yazarı | destek oyun | dürüst oyun | eğitici oyun | eğitsel oyun | orta oyunu | öncü oyun | pastoral oyun | seyirlik oyun | sözsüz oyun | vurgu oyun | alicengiz oyunu | aralık oyunu | ayak oyunu | bilgisayar oyunu | Bizans oyunu | borsa oyunu | cirit oyunu | çocuk oyunu | fincan oyunu | gölge oyunu | hapis oyunu | hava oyunu | hayal oyunu | hokka oyunu | kâğıt oyunu | kaşık oyunu | kelime oyunu | kılıç oyunu | köy oyunu | kukla oyunu | lades oyunu | misket oyunu | orta oyunu | peri oyunu | radyo oyunu | şans oyunu | takım oyunu | talih oyunu | televizyon oyunu | tuğla oyunu | video oyunu | yumruk oyunu | yüzük oyunu | halka oyunları