SAAT
- Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası (isim)
- Vakit, zaman
- Bir işin yapıldığı belli bir zaman
- Günün hangi anı olduğunu gösteren alet
- ► sayaç
Birleşik Kelimeler:
saat açısı | saat ayarı | saat başı | saat camı | saat cebi | saat çiçeği | saat dairesi | saat dilimi | saat farkı | saat kulesi | saati saatine | alafranga saat | alaturka saat | ampersaat | ana saat | biyolojik saat | çalar saat | çeyrek saat | elektronik saat | ezani saat | guguklu saat | gurubi saat | kilovatsaat | lümensaat | o saat | ölü saat | vasati saat | vatsaat | yarım saat | yerel saat | yeşil saat | zevalî saat | akşam saati | beslenme saati | bilek saati | cep saati | çalışma saati | çay saati | duvar saati | elektrik saati | eşref saati | ezan saati | güneş saati | iş saati | kol saati | konsol saati | kontrol saati | kum saati | masa saati | mesai saati | meydan saati | okuma saati | park saati | su saati | uyku saati | yaz saati | yıldız saati | altın saatler | indirim saatleri