Harf Sayısına Göre Kelimeler
K Ü Ç L M E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
Bazı Kelimelerin Anlamları (Rastgele Seçilenler)
-
EK
- Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça; takviye, zeyil
- Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça; ilave, ilişik
- Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri
- İki borunun birbirine birleştirildiği yer
- Eklenmiş, katılmış
- Kelime türetmek veya çekimlemek için kullanılan, kelimenin başına, sonuna veya içine eklenebilen, kendi başına anlamı olmayan dil ögesi; lahika
- Bazı dillerde kök veya gövdenin sonuna gelen ek; son ek
-
EMEÇ
- Su ve kara yosunlarının, kökü andıran tutunma organı
-
KEKEME
- Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan; keke, kekeç
-
ÇEKMEK
- Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek
- Taşıtı bir yere bırakmak, koymak
- ► germek
- İçine almak, emmek
- Bir yerden başka bir yere taşımak
- Bir amaçla ortadan kaldırmak
- Üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak
- Atmak, vurmak
- Bir kimseyi veya bir şeyi geri almak
- Güç durumlara dayanmak, katlanmak
- Tartıda ağırlığı olmak
- ► döşemek
- Herhangi bir engel kurmak
- Şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak
- İmbik yardımı ile elde etmek
- Çizgi durumunda uzatmak
- Aynısını yazmak veya çizmek
- Tedavi amacıyla şişe, vantuz, sülük vb.ni uygulamak
- Bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak
- Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerine kaydetmek
- Taşıma gücü olmak
- Bir şeyi öğütmek
- Protesto, poliçe, çek vb. düzenleyip yürürlüğe koymak
- Hoşa gitmek, sarmak
- Kaçan ilmeği örmek
- Masrafını karşılamak, ikramda bulunmak
- Bir duyguyu içinde yaşatmak
- Yürütmek, sürmek
- Bir kimse ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek
- Bir şeyin içyüzünü anlamak amacıyla bir kimseyi sıkıştırmak
- Herhangi bir anlama almak
- Örtmek, giymek
- Dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek
- Yol, ay sürmek
- Daralıp kısalmak
- Bir şeyi asmak
- Boya, badana vb. sürmek
- Bir şey yollamak
- Bir şeyi emip dışarıya çıkarmak
- Hamur vb. iyice pişmiş duruma gelmek
- Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisine yaklaşmaya zorlamak, itmek karşıtı
- Vericiden gelen dalgaları algılayarak televizyon, radyo, telefon vb. aygıtlarla bağlantı kurmak
- İçki içmek
-
KEKLEMEK