ÇEKMEK
- Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek (-e)
- Taşıtı bir yere bırakmak, koymak
- ► germek
- İçine almak, emmek
- Bir yerden başka bir yere taşımak
- Bir amaçla ortadan kaldırmak
- Üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak
- Atmak, vurmak
- Bir kimseyi veya bir şeyi geri almak
- Güç durumlara dayanmak, katlanmak
- Tartıda ağırlığı olmak
- ► döşemek
- Herhangi bir engel kurmak
- Şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak
- İmbik yardımı ile elde etmek
- Çizgi durumunda uzatmak
- Aynısını yazmak veya çizmek
- Tedavi amacıyla şişe, vantuz, sülük vb.ni uygulamak
- Bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak
- Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerine kaydetmek
- Taşıma gücü olmak
- Bir şeyi öğütmek
- Protesto, poliçe, çek vb. düzenleyip yürürlüğe koymak
- Hoşa gitmek, sarmak
- Kaçan ilmeği örmek
- Masrafını karşılamak, ikramda bulunmak
- Bir duyguyu içinde yaşatmak
- Yürütmek, sürmek
- Bir kimse ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek (-e)
- Bir şeyin içyüzünü anlamak amacıyla bir kimseyi sıkıştırmak
- Herhangi bir anlama almak (-e)
- Örtmek, giymek (-e)
- Dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek (-e)
- Yol, ay sürmek
- Daralıp kısalmak (nesnesiz)
- Bir şeyi asmak
- Boya, badana vb. sürmek
- Bir şey yollamak
- Bir şeyi emip dışarıya çıkarmak
- Hamur vb. iyice pişmiş duruma gelmek
- Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisine yaklaşmaya zorlamak, itmek karşıtı (fizik)
- Vericiden gelen dalgaları algılayarak televizyon, radyo, telefon vb. aygıtlarla bağlantı kurmak (teknik)
- İçki içmek (argo)