Harf Sayısına Göre Kelimeler
                    
            
                    
            
                    
            
            
    
    O C A K L I Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
                                    
            
                                
            
                                
            
                                
            
                                
            
                                
            
                                
            
                                
            
                                
            
                                
            
            
    
    Bazı Kelimelerin Anlamları (Rastgele Seçilenler)
            
                            - 
                    KALAK
                    
                                                    - Burun, burun ucu
- Gelinin başına taktığı taç
- Tezek yığını
 
- 
                    CILK
                    
                                                    - Bozularak kokmuş (yumurta)
- ► cıvık
- İrinlenmiş
- Sözünün eri olmayan
 
- 
                    CILLIK
                    
                
- 
                    AKIL
                    
                                                    - Düşünme, anlama ve kavrama gücü; us
- Herhangi bir konuda salık verilen yol
- Bir şeyi başka bir şeyden ayırt etme gücü
- ► bellek
 
- 
                    OCAK
                    
                                                    - Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer; ocaklık
- ► şömine
- Isı vererek üzerine veya içine konulan maddeleri ısıtan, pişiren, kaynatan, eriten araç veya alet
- Kahvelerde, kuruluşlarda çay, kahve vb.nin yapıldığı yer
- Yer üstünde veya yer altında cevher çıkarılan yer
- Bahçelerde veya bostanlarda her tür meyve ve sebze tohumu veya fidesinin dikimi için etrafı yükseltilerek ortası çukur bırakılmış yer
- Aynı amaç ve düşünceyi paylaşanların kurdukları kuruluş veya toplandıkları, görev yaptıkları yer
- Yılın birinci ayı; ikinci kânun, son kânun, kânunusani
- Yeniçeri teşkilatını oluşturan ortalardan her biri
- Ev, aile, soy
- Halk hekimliğinde bir önceki kuşaktan el verme suretiyle aktarılan bilgileri kullanarak belirli bir şikâyeti veya hastalığı iyileştirdiğine inanılan aile
- Bir şeyin en çok bulunduğu veya yapıldığı yer
- Toprak altındaki su kanallarının toprak üzerine açılan ve bir kapakla örtülü bulunan deliği